Arzuyu o kadar kuvvetli ve ezici bir yoğunlukta hissedebilir­siniz ki, onun anısı sevişmenizin anısından bile uzun süreli ola­bilir. Ve Jocelynin yaşadığı da tam olarak buydu. Onu istediği anları hatırlayabiliyordu. Bunlar ne geçmişle ne de gelecekle bağlantılı olarak var olan anlardı. Kimi zaman duygularında bu­lunan o derin özlem ve hasretin izlerinin, kocası için duyduğu ar­zudan geriye kalan tek şey olduğunu düşünüyordu. tıkla https://www.divinasescort.com/post/avrupa-yakasi-sinirsiz-rus-escort-mila/ için tıkla www.divinasescort.com escort modellerin profilleri avcılar escort kadınları escort avcılar ilanları Gözlerini kapattığı zaman onun halen orada durduğunu görü­yordu. Geniş bir mermer küvetin içine oturmuş, tek elini ağır ha­reketlerle suda dolaştırıyordu. Kabaca o zamanlar yaşadıkları şehirlerin tam ortasında bulunan lüks bir otel süitinde birlikte bir gece geçirmişlerdi. Sabah ise farklı istikametlere doğru yola koyulmuşlardı. Ve Jocelyn, aslında o gün birbirlerinin duygusal yörüngelerinde de farklı yönlere doğru ilerlemeye başladıkların­dan korkuyordu. Kapının eşiğinde duvara yaslanarak uzun topuklu arkadan bağlanan ayakkabılarının bandını düzeltmek için eğildiğinde, küvetin içinde suda gezinen elini izlemiş ve tıpkı onun uzun par maldan kendi içinde geziniyor, daireler çiziyor ve araştırma ya­pıyormuş gibi hissetmişti. Kolu hareket ettiği zaman hafifçe şişen ve kasılan pazıları tüm bedenine arzu pompalanmasına neden oluyordu. Yarı sert­leşmiş penisi bedeninden ayrı birtarafa sarkmıştı. Tüm bedenin­de ve hatta cildinin üzerindeki hücrelerinde bile ona karşı duy­duğu cinsel açlık hâkimdi. Sevgilisi oturduğu yerden başını kaldırdığında başka bir ta­rafa baktı. Çünkü onun şu anda ne istediğini gözlerinden okuma­sını istemiyordu. Umarım mutlusundur, dedi. Ama Jocelyn ne­den mutlu olması gerektiğini düşündüğünü hatırlayamıyordu. Ayrılmak üzere olmalarından mı? Ve neden o sabah açıkça görüldüğü üzere ilişkilerinin aslın­da sonuna gelmiş olduklarını düşündüğünü de hatırlayamıyor­du. Aslında ilişkileri hiç de orada bitmemişti. Tek hatırlayabildiği şey onun kokusunu, onun tadını, onun dokunuşlarını, onun ellerini ve ağzını istediğiydi. Tüm bunları içinden istemişti. Mutlu hissettiğini anımsamıyordu. Veya üz­gün. Kelimeler arzuya uyarlanmıyor, diye düşündü. Sevgilisi fazlaca sıcak olan küvetin içine ince bir ip halinde soğuk suyun dökülmesi için musluğu açtığında, Jocelyn, çizgili takım elbisesinin içinde tamamen giyinik bir şekilde ayakta diki­liyordu. İçini saran arzu misali testislerini yalayan ezeli bir sis dalgasına benzeyen buhar her yeri kaplamıştı. Keskin ve ateş gi­bi yakıcı bir kılıç tarafından bedeninin dilimlere ayrıldığını hisse­diyordu. Ve sevgilisinin sert bakışlarının da aynı derecede yoğun bir istekle dolu olarak kendisine baktığını görmek için bekledi. Ama o bakmamıştı. Bu kadar derin ve ciddi ne düşünüyorsun? diye sordu onun yerine. • Eskiden nasıldık diye düşünüyordum, dedi. Sevgilisi güldü ve o da güneşin altındaki verandaya doğru yürüyerek ondan uzaklaştı. Afrika menekşeleri kocaman olmuş­tu ve kış güneşinin altında gür ve sağlıklı görünüyorlardı. İlk sevişmelerini hatırladı. Sevgilisi orgazm anında Seni tek­rar istiyorum, demişti. Bir elini bedenlerinin arasından kaydırarak kendisini Jo-celynin içinde tutmuştu. Kontrolünü kaybetmemek onun için önemliydi. O da kaslarını sıkarak onun içindeki organını sarma-lamıştı. Ağzını kendi ağzının içine almış ve hafif inlemeleri ve mı­rıltıları ile onu beslemişti. Bedeni hiçbir beklenti içinde olmama­larına rağmen büyük bir ustalık sergilemişti.